Hürriyet

27 Nisan 2014 Pazar

Dumanı üstünde

Eda için yeni bir etek dikiverdim. Kendim için biçtiğim ve yakında paylaşacağımı ümit ettiğim elbisemden kalan tam da kızıma bir eteklik kumaşı hemencecik dikiverdim.
Beli lastikli, kırmızı sutaşı arasına da beyaz papatyalar koyuverdim. Eteğinide incecik kıvırıp, kırmızı iple zigzag yaparak batırdım.
Kızım sevdi, ben sevdim, babişkomuz bayıldı ve pazar sabahımıza keyif oldu Eda'nın mutluluğu. Umarım siz de beğenirsiniz.


Sevgiyle kalın

25 Nisan 2014 Cuma

Pantalon bitmek üzere

Maceralı bir pantalon dikme süreci yaşıyorum. Gerçi acemi bir terzi olduğum için diktiğim herşey bana ayrı bir macera ama bu sefer iyice kendimi aştım diyebilirim.
Pantalon kalıbı olarak, kendim için kursta kendi pantalon kalıbımı çıkartmıştım ve onu kullanmaya karar vermiştim. Daha önceden de bir deneme bermuda kot şort dikmişliğim olduğu için kalıbımdan memnun ve emin olarak yola çıktım.
 Ama acemilik burda baş gösteriyor işte. Ben daha önce kot kumaşta denemiştim ve diz üstünde bir şort pantalondu diktiğim. Ancak bu sefer incecik bir kumaştan hafif kalem pantalon yapmaya kalkınca (bu arada kalem pantalon benim uydurmamdır, artık sigara böreği de kalem börek olarak evimizde yer almışken, sigara pantalonu sigara pantalon olarak bırakamazdım:), yapmış olduğum daraltmalarla paçalar bir garip hal almıştı. Görmek isteyenler buyursunlar baksınlar o hallerine.
Neyse, biraz söktüm, biraz diktim, yine aynı durum söz konusu falan derken, bir ışık çaktı ve dedim ben bacaklarda daraltma yapıyorum ama bu pantalonun bu kalıpla bir de ağı var, orayı da bir daraltayım falan derken, paçalardaki sorun kabul edilebilir bir boyuta geldi. Ama şöyle jilet gibi falan olmadı.
Bu sorun bitince, kendime yeni bir hedef koyup yan cepler ilave edeyim dedim. İlk demede sonuç : Başarı! Eeee bu acemilikle bu başarı insanı şımartır mı, şımartır bacım ve bendeniz de şımardım ve tuttum arkaya bir ilik cep de koyayım dedim, ve onu da başardım...
Bu gazla başka neler yaparım ki ben diye düşünürken bu pantolana lazım olacak bir fermuarım olmadığını farkettim haydaaaa, tuhafiyeleri dolaşırsın dolaşırsın ve bir fermuar bulamazsın durumunda bulduğum sırada elime gelen en iyi alternatifte gizli fermuar olunca benim için yeni bir başarı öyküsü çıktı. Gizli fermuarı pantalon fermuarı olarak diktim. Oldu mu? Oldu tabi ki....
Yalnız bu ara ayrıntılardaki güzelliği, bu etkinlikle ilgili heyecanımı ve içimin kıpır kıpırlığını, pantalomun ceplerinde kullandığım astarda, ve kemerin astarında kullabdığım pamuklu kumaşta gösterdim.
Şimdi son dokunuşlar kaldı, kemerini takıp, paçaları kıvıracağım ve sizlerle paylaşacağım.
Pantalonumun tam rengi alttaki iki resimle örtüşüyor. Üstteki renkler nedense farklı çıktı. Aynı yerde, aynı makina ile aynı ışıkta çekiyor olmama rağmen farklı renkler elde etmeyi başardım. İşte benim fotoğrafçılığım bu kadar. Kocam görse bi dünya açıklama getirip söylenirde söylenir:) 

23 Nisan 2014 Çarşamba

Bugün 23 Nisan,

Neşe doluyor insan diye devam ederdik bir zamanlar ama şimdilerde bu söylem maalesef bazılarımız için değişti.

Ama ne olursa olsun bugün çocuklarımızın günü ve esas olan onların neşe dolması, bu özel günü güzel ve neşeyle yaşamaları.

Kızım da bu günü neşe ve keyifle geçirenlerden. Umarım neşesi bir ömür sürer. Onun için bugüne özel diktiğim kırmızı- beyaz günü kostümünü askıdaki haliyle paylaşmıştım. Şimdi de kızçemin üzerinde resimleyebildiğim kadarıyla paylaşmak istedim sizlerle. Bugün bir türlü fotoğraflama izin vermedi, okadar çok hopladı zıpladı ki ancak bu kadar resimleyebildim.

Biz ço beğendik, kızım çok beğendi ve mutlu oldu....

Yaşasın bugün 23 Nisan diye şarkılar söyleyip dans etti.... İşte, O'nun eğlenen halleri...



Sevgiyle kalın...

Bugün 23 Nisan

Değerli anne-babalar...
Neşe doluyor insan filan demek isterdim ama, ulusal egemenliğimiz, bağımsızlığımız, devrimlerimiz, açık tehdit altında... Evlatlarınıza ihtiyacımız var.


Yılmaz Özdil'in bugün yayınlanan yazısından aldım bu paragrafı, içim yanarak, yüreğim burkularak ama umatlarla yetiştirtiğim evladıma ümitle sarılarak.

20 Nisan 2014 Pazar



23 NİSAN ÇOÇUK BAYRAMI İÇİN HAZIRLIKLARIMIZ TAMAMLANDI!


Kızım henüz Anaokulu'nda eğitimine devam ediyor. Önümüzdeki yıl 1. sınıfa başlayacak inşallah.

Bu yıl da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, devam etmekte olduğu okul, okul öncesi öğrencileri için Kırmızı-Beyaz günü düzenliyor ve o gün bütün çocuklar öğretmenleri dahil kırmızı-beyaz giyiniyorlar ve okulu gelincik bahçesine çeviriyorlar. 

Bu sene ben kızım için, bir etek bir de ceket diktim. Kendimle gurur duyduğum bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. Gerçekten çok güzel oldular. Şimdilik buradan sizlerle yaptıklarımı paylaşacağım ama, önümüzdeki hafta yapılacak kutlamalarda kızımın giyinmiş haliyle de resimlerini paylaşmak isterim.

Seçtiğim model, Burda dergisinin, 06/2006 sayısında yer alan bir model.  Zaten modeli görünce çok hoşuma gitmişti ve önümüzdeki günlerde kutlanacak bu büyük bayramımızı da düşününce hemen yola koyuldum ve ortaya çok içime sinen bir takım çıkmış oldu.






Etek 3 kattan oluşuyor. Birinci ve üçüncü katta pamuklu bir kumaş kullandım. En üstteki kırmızı beyaz çizgili bir kumaş, en altta düz beyaz pamuklu ve ortada puantiyeli bir tül.
Üst etek kmaş katında kesilmiş iki adet yarım kloştan oluşuyor. Ben önde ve arkada pililer yaptım, beline oturması için yanlarda lastik kullandım.

Etek, yapımı çok kolaydı ve sanırım yaklaşık 1.5-2 saatte bitti gitti. Ama ceket için aynı şeyi söylemem pek mümkün değil benim için.

Evet, herşeyin küçüğü çok güzel oluyor, göze çok hoş geliyor ama benim gibi acemiliğini henüz atamamış bir terzi adayı için, makinanın hızını henüz ayarlamayı tam olarak beceremezken o minicik minicik parçaları birbirine eklemek pek de kolay olmadı valla. Ama olsun, sonuç çok güzel:)

Resimlere bakarken gördüm ki henüz düğmesini bile dikmemişim. Zaten ilik işi çıkmasın diye çin düğmesi diye satılan düğmelerden edinmiştim.

Ceket incecik fitilli bir kadife kumaş, astar olarak da rengarenk puantiyeli bir pamuklu kumaş kullandım. Ancak, pamuklu kumaş biraz daha ince ve yumuşak olsaymış çok daha iyi olurmuş ama elimde olanı kullandım.

Ceketin astarı arkadan sarkıyormuş gibi duruyor resimde ama, yok öyle bişi, kalktım üşenmedim baktım geldim yazımı bırakıp ama sanırım askıdaki duruş nedeniyle öyle bir izlenim veriyor. Bu ceket benim ilk torba astarlama deneyimim çok zorlanmadım ama büyük boy ve kalın kumaşla yapacak olursam nasıl olur merak etmiyor da değilim hani...



                   

Evet, çoook uzattım farkındayım, ama ne yapayım, yaptığımdan çok memnun kaldım, anlattıkça anlatasım geldi..... 

Sevgiyle kalın,

19 Nisan 2014 Cumartesi

Overlock ayağı

Overlock makinam yok, henüz acemi bir terziyim önce kendime bir dikiş makinası aldım ve yavaş yavaş dikişe başladım. Kendimi Eyüp İSMEK kurslarında giyim bölümüne kaydettim ve başladım gitmeye ama maalesef, arzu ettiğim düzende bir devam sağlayamıyorum. Malum, 80+ annem ve babam, 5 yaşında bir kız üstüne bir de sevgili koca olunca zamanı kontrol etmek, kendi düzenimi kurmak neredeyse imkansız. Ya da ben bu konu da beceriksizim. Ahhhh becerdiğim onca şeyin yanında buna takılmıyorum diyoru ama biraz da kendime zaman lazım di mi ama?

Haydiiii, ben Overlock ayağı yada Side Cutter ayaklarımdan baksedecektim nerden başladım nerye getirdim konuyu ama...

Neyse işin özü, önce henüz acemiyim, bi abşlıyayım ondan sonra overlock makinası için bütçelendirme yaparım deyip önceliği doğal olarak dikiş makinasına verdim ve geçen sene Brother GS3200 model bir dikiş makinası aldım ve şimdilik çok da mutluyum. Ve tabi overlock makinası olamayınca, bu makinanın var olan overlock özelliği için olan overlock ayağı alınır ve epey de iş görülür.

Memnun muyum? Evet memnunum, özellikle kızım için diktiğim pamuklu kumaşlarda hiç sorun yaşamıyorum. Ama daha yumuşak kumaşlarda, örme kumaşlarda ben beceremedim eminim biraz da benim doğru kullanamamdandır. Zaten bu tip kumaşlarla da pek tecrübem yok. 

Neyse, sevgili Çiğdem hanım, bu ayak nasıl bir şeydir diye sormuştu, ben de resimleyippaylaşayım istedim. Overlock makinası alana kadar ayağı ile idare ediyorum işte....


Buyurunuz görseline...


Alttaki iki resim, aslında kumaşın önü ve arkası. Ayrı renk iplik kullanacaktım ama en net beyaz da belli oldu.


Şimdilik bukadar,

Sevgiyle kalın

Pantalon yola çıktı ama;

Bir heves kendi hazırladığım pantalon kalıbımla, kumaşımı kestim, biçtim, teğelledim ve giydim ama ı-ıh, olamadı.


Bol geldi. Kilomu verdim ı-ıh hayır vermedim. Eee geçen sene bu kalıbı denemek için bir kot kumaştan bermuda şort dikmiştim ve çok da severek kullanmıştım. Ama bu sefer sanırım daha ince bir kumaşla beklediğim sonuç olmadı.


 Neyse sorun değil deyip gerekli olduğunu düşündüğüm daraltmaları yaptım. Ancak bu seferde bir garip durum oldu paçalarda. Acemi bir tezi adayı olarak, henüz payları temizlemedim acaba dikiş paylarını daraltırsam sorun biter mi diye düşünüyorum ama yinede bu işi bilenlere sorayım da yoluma öyle devam edeyim diye düşünüp, pantalonumun durumunu buradan paylaşayım istedim.


Özellikle sol dizim sanki dönüverecekmiş gibi duruyor. Yandan, önden ve arkadan bakınca şöyle bir burulma durumu var. Sağ paçam sanki paça boyu ayarlanınca kabul edilebilir durumda dibi ama, sol paça bir felaket durumu sergiliyor. Siz ne dersiniz?



Evet, lütfen benimle paçaların düzelebilmesi için yapmam gerekenler hakkındaki görüşlerinizi paylaşırmısınız?


Katkıda bulunacak herkese şimdiden teşekkür ediyorum ve yorumlarınızı bekliyorum.


Sevgiyle kalın...

18 Nisan 2014 Cuma

Ve pantalon çıktı yola!

Takipçisi olduğum dikişdersi bloğunun sahibesi Çiğdem hanım, birlikte pantalon dikelim demişti ve ben de evet evet evet diye heyecanla katılacağımı duyurmuştum cümle aleme.

Aslında aklımda şöyle efil efil, rahat ve serin bir pantalon dikmek vardı ama elimde bulunan kumaş stoğumda maalesef bunu gerçekleştirebileceğim bir parça yokmuş. Ben de elimde olan ve pantalon olmasını hayal ettiğim kumaşlarımı dizdim önüme ve efil efil olmuyorsa bile hiç değilse rengiyle şöyle yaz ve deniz olsun diyerek seçtim kumaşımı.

Kullanacağım kalıp kendi çıkarttığım pantalon kalıbım. Geçtiğimiz yıl devam ettiğim kursta hocamız sağolsun, temel üst beden, etek ve pantalon kalıplarımızı çıkarttırmıştı.  Ben bu kalıpla bir deneme şortu dikmiştim gayet iyi olmuştu, geçtiğimiz yaz bolca giymiştim mutlu mutlu ben yaptım diye.

Şimdi de bu kalıp, aslına rücu edip pantalon olmaya çalışacak bakalım. Dün akşam biçildi, makinada teğellendi ve sanırım herşey yolunda. Bugün tuhafiyecimden uygun iplik ve fermuar almayı da başarırsam sanırım hafta sonuna giyip çıkabileceğim.



Şimdi çektiğim resimde kenar ipliklerini görünce aklıma geldi yine, şu overlock mu coverlock mu araştırmamı bir ciddileştirip karar versem çok sevineceğim. Gerçi benim dikiş makinam Brother GS 3200 modeli ve bir overlock ayağı var ve bu tarz kumaşlarda zinzağını yapıp keserek temizlik yapıyor ve gayette başarılı, kesinlikle tavsiye ederim. Ama gönül işte istiyor da istiyor:)

Evet, sabah sabah daha fazla uzatmadan yazımı bitireyim ve ev halkını okula ve işe göndermek üzere bir kaldırayım.

Sevgiyle kalın